Yıl 2013. Türkiye'yi yönetenlerin iç savaş ile uğraşan ülkeleri zalimlikle adlandırdığı zamanlardayız. Cuma günü 3-5 ağaç ve taksim olayları olarak başlayan, halkın bu zamana kadar olayların hiçbirine tepki vermemesi nedeniyle benim de yine bir şey olmaz dediğim olaylar başladı. Yıllardır şuan iktidar olan yönetimin yaptıklarını eleştirdik. Getirdikleri kısıtlamaları insanların yaşantılarına karışmaları ya da ne bileyim kendi aralarında devletin işlerini paslaşmalarını konuştuk ve kızdık. Ama bunların hiçbirinde bir icraat yapamamıştık. Eş dost ile beraberken yapılan muhabbetlerde millete olan inancımı her seferinde söyler "bir gün bu halk ayaklanacak ortalık fena karışacak" diye de belirtirdim. Arkadaşlarımın tam tersine bu ülkeden bir bok olmaz dediğini de belirteyim. Artık düşüncelerim onlara yaklaştığını, yeni yetişen nesilden kendi yaş grubum ve daha genç olanlardan bir bok olmayacağını düşündüğüm bu günlerde Taksim'de olan olaylar beni biraz heyecanlandırdı. İlk defa orada biber gazına boğulan, öldüresiye dövülenlere sevindim. Yanlış anlaşılmasın gençliğin benim ilk inandığım gibi olduğunu gördüğüm için sevindim. Yoksa orada zulüm gören kardeşlerime yapılanları çok uzaklardan izleyip bizde kendimizce tepkimizi ortaya koymaya çalışıyoruz.
Cuma günü akşam olan sınavıma hiç çalışmadım. Tüm gün olanları takip edip, oradakilere uzaktan da olsa bir şekilde yardım etmeliyim diye düşünerek vakit geçirdim. Twitter'da facebook'ta paylaşımlar yaptım. Ki sosyal medyada vatan kurtarmaya çalışanlara her zaman kızardım. Elimden geldiğince ben de onlara katıldım. Yarın ya da sonraki gün bu eylemler devam etmesi durumunda taksime gelmeyi düşünüyorum. Şimdiden hazırlıklara başladım. Kardeşlerimin yanında olacağım.
Buraya kadar yazdıklarım benim olayların başlangıcına kadar olanlara tepkilerim ve düşüncelerim. Buradan sonra nelerin olduğunu açık açık sizlere yazacağım ve ne yapabileceğimizi direnişe nasıl tepki vereceğimizi anlatmaya çalışacağım.
Taksimde Ne Oldu?
Taksim'de Gezi Parkının yıkılıp yerine yapılması planlanan rezidans ve avm çalışmalarına karşı olan bir grup genç kitapları ve gitarları ile tepki gösteriyorlardı. Evet marjinal gençlik parka çadırlarını kurmuş başlarına gelen polislerle yemeklerini paylaşıyor, barikatların önünde kitap okuyorlardı. Peki nasıl bu hale geldi? Polisin gece insanlar uyurken çadırlarını sökmeleri, uyuyanlara biber gazı sıkmaları gibi bir çok insafsızca eylem olayları büyüttü. Türk milleti, orada gençlere yapılanı sindiremedi. Bu zamana kadar bir çok olayı sindiren halk artık baskıcı hükümete boyun eğmemesi gerektiğini hatırladı. Sosyal medyanın güzel yanını kullanarak tüm Türkiye'nin bu olaylardan haberdar olmasını sağladı. İlk başlarda atılan twitlerin hiçbirinde yardım istemediler. Sadece olanları anlattılar ve sonuç bu. Halk kendiliğinden oraya gitti oradaki zulümü gördü yetmedi kendi yaşadı ve şuan polislerin insafsızca yaptığı o hareketler yüzünden tüm Türkiye'de insanlar ayaklanmış durumda. Sonunda Türk milletinden beklenen o direniş geldi. Şuan bu yazıyı yazarken dışarıdaki tencere tava seslerini dinliyorum.
Sonuç
Binlerce hatta milyonlarca insan meydanlara döküldü. Herkes yapılanlara karşı ayaklandı.Artık Türkiye'nin hak ettiğini yaşamasını barışçıl ve insancıl bir karşılık görmesi gerektiğini herkes anladı. Yapılanlar sadece bunun için. Bunların herhangi bir siyasi partinin kışkırtmasıyla yapıldığını düşünmek saçma. Yıllardır ülkeyi bu hale getiren yobaz zihniyetli insanların şuan olanları anlamasını beklemeyin. Onlar hala meydandakileri alkolik, marjinal, çapulcu olarak nitelendireceklerdir. Siz onları dinlemeyin karşılık veripte sinirlerinizi daha da germeyin.
Ne yapmalı?
Özellikle İstanbul , Ankara ve İzmir'de olanlar kardeşlerimize yardım etmeli. Maddi manevi. Yanlarında olun sizde biber gazı yiyin ülke için çok mu? Gidin limon götürün. Onlara destek olmasınız bile insanlıık için bunu yapabilirsiniz bence.
En önemlisi bence annenizi babanızı yakınlarınızı iyice bilinçlendirin. Twitter, Facebook kullanmayı bilmeyen bunlarda bihaber milyonlarca insan var bu ülkede çoğunun olaylardan haberi bile yok. Bizim yavşak medyamız olayı eylemcilerin polise saldırısı olarak insanlara aktarması sonucunda bir çok insan meydanlardaki insanlara kızıyor. Onları bilgilendirin. İnsanların ülke için direndiğini, yapılan zulümleri anlatın. Anlatın ki herkes olanları bilsin. Çocuğumuzla gencimizle yaşlımızla ülkemizi hak ettiği güzel günlere taşıyalım. İktidar yanlısı medyaya tepkinizi göstermeyi unutmayın. Günlerdir olanlar ile ilgili bir haber bile yapmayan kanalları ya da yaptıkları haberlerde halkı suçlayan kanalları izlemeyin. Onlara bağlı gazeteleri almayın. Yine onlara bağlı internet sitelerine ve hesaplarına girmeyin. Takip etmeyi bırakın.
Ne Yapmamalı?
Tepkinizin dozunu abartmayın. Sağa sola zarar vermeyin. Haklıyken haksız duruma düşmeyin. Polisin ya da iktidarın aranıza sokacağı provakatörlerin gazına gelmeyin. Sağa sola zarar verenleri, polise saldırmaya kalkanları uyarın , önleyin.
----
Güzel ülkemin bütünleşip zalimliğe karşı verdiği mücadelede bende varım. Her yoldan eylemlere destek olmaya çalışıyorum. Hatta İzmir, Ankara ve İstanbul'da olanları, polisin o insanlara yaptığı muameleyi gördükçe daha da sinirleniyorum. Hayvandan beter davranan bir polis var karşımızda. Yanımızda olacaklarına karşımızdalar. Aşağıdaki video İzmir'de çekildi. Videoda 4-5 polisin genç bir kıza nasıl tekme tokat daldığını göreceksiniz. Video ağır küfürler içerir.
Youtube'da eylemler ile ilgili çok bir video göremiyoruz. Özellikle youtube'da taksim araması yaptığımızda hatalar ile karşılaşıyoruz. Bunun ile ilgili detaylı bir araştırma yapıp nedenini ya da nasıl yapılacağını çözmeye çalışacağım. #direngezi #direntürkiye #direnhalk