Beşiktaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Beşiktaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Temmuz 2013 Perşembe

Ve Beşiktaş'a Ceza Geldi

Yaklaşık bir aydır süre gelen yeni şike muhabbetinin UEFA nezdindeki sonucunu dün akşam öğrendik. Ülkemizde ilk olarak iki sene önce ortaya atılan şike süreci sonunda takımlarımızla birlikte ülkemizin de rezil olması ile sonuçlandı. Bu yazımda biraz bu olayları didikleyeceğim. Detaylarını burada paylaşamaya çalışacağım. Tabi ki bir Beşiktaşlı olarak bu konu hakkındaki düşüncelerimi de yazacağım. Bakalım olay benim için nasıl gelişmiş.

Bildiğiniz üzere geçen ay içerisinde gerçekleşen Beşiktaş genel kurulu öncesi kulüp, Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu UEFA tarafından mahkemeye çağırılmış ve bundan iki sene önce başlayan şike süreci nedeniyle yargılanacakları belirtilmişti. Seçim sonrası bütün avukatları ve belgeleri toplayan Fikret Orman soluğu Nyon'da Uefa binasında almıştı. Yapılan duruşma sonucunda kulüp 1 yıl Avrupa kupalarından men edilme cezası aldı. Ne tesadüftür ki aynı gün yapılan mahkemede Fenerbahçe'ye de 2+1 yıllık bir ceza geldiği açıklandı. Olaylar sonucunda iki kulüp hemen hemen aynı açıklamayı yaptı. Olay tahkime taşındı. Geçtiğimi hafta çarşamba günü Fenerbahçe, perşembe günü de Beşiktaş tahkimde kendini savundu. Ve dün tahkim sonucunda UEFA'nın kesin kararı açıklandı. Fenerbahçe'nin aldığı cezadaki +1 silindi. Beşiktaş'ımızın cezasında herhangi bir değişiklik olmadı. Bu olayları sonucu ne olursa olsun Beşiktaş'ın başına açanları Allah'a havale ediyorum. Tüm ülkemizi dünyaya rezil ettiler.



16 Haziran 2013 Pazar

Beşiktaş Başkanı Kim Olacak?

Tüm Beşiktaşlıların aklındaki en önemli soru yeni başkanın kim olacağı. Dün yapılan mali kuruldan sonra bugün genel kurul yapıldı. Herkesin bildiği gibi Beşiktaş başkanlığı için iki aday var. Bunlarda birisi mevcut başkan Fikret Orman olurken diğer aday Yıldırım Demirören zamanında yöneticilik yapmış Serdal Adalı idi. BJK Genel Kurulu'nda oy verme işlemi saat 10:00'da başladı. 17:00'ye kadar süren oy verme işlemi sonrasında sandıklar açılarark oylar sayılmaya başladı.


Genel Kurulda Sandıklar Açılıyor.

Genel Kuruldan gelen haberler neticesinde saat 19:00'da bu yazıyı yazıyorum. An itibari ile 3 sandık açıldı ve mevcut başkan Fikret Orman; Serdal Adalı'yı ikiye katlamış durumda. Sandıklardan birinci, yirminci, ve yirmi birinci sandık açıldı. Açılan 3 sandık sonucunda Fikret Orman'ın büyük fark attığını görüyoruz. Bakalım tüm sandıkların açılması ve oyların sayılması ile bu oran değişecek mi? Merakla bekliyoruz. Beşiktaş'ımızın yeni başkanı kim olacak hep birlikte göreceğiz. Gelişmeleri elimden geldiğince buradan sizlere sunmaya çalışacağım. Takipte kalın.

11 Mayıs 2013 Cumartesi

İki Sene Sonra Görüşürüz İnönü

Beşiktaş bugün oynayacağı maç ile İnönü'ye vedaya hazırlanıyor. 1947 yılında açılan stad bugün ki Gençlerbirliği maçı ile camiaya veda edecek. Aslında ara mı  yoksa veda mı bunu hep birlikte önümüzdeki sezon yapılacak anlaşmalar ile göreceğiz. Büyük ihtimal ile İnönü ismi kalkacak ve stad ismi bir sponsor ile birlikte anılacak. Bu yüzden İnönü'ye veda edeceğiz. Bu yapılan doğru mu derseniz ; bence doğru. Dünyanın birçok yerinde böyle bir yapılaşma görüyoruz. Özellikle stad sponsorluklarından yılda 15-20 Milyon Euro gelir sağlanacağını da düşünürsek böyle bir şeyin gerekli olduğunu anlayabiliriz. İnönü isminin değişmesine karşı olanların da bu rakamları duyduğunda anlayış göstereceğini düşünüyorum. Sonuçta bizim mabedimi orada olacak biz yine orada olacağız. (Stadın başka yere taşınması fikrinden daha iyi durumdayız bence.)

Son maça olan ilgi çok fazla. Biletler satışa çıkarıldıktan saatler sonra tükendi. Duyumlarıma göre 180 bin talep varmış biletlere. Beşiktaş taraftarı haklı olarak böyle önemli bir günü haklı olarak kaçırmak istemiyor. Bu yoğun ilgiye yönetim nasıl cevap verebilecek bilmiyorum ama tek bildiğim o kadar insanın stada bir şekilde gireceği. Spor haber sitelerinde yönetimin koltukların kırılmaması kulübün onları satıp gelir elde edeceği gibi haberleri ne yönetimin ne de taraftarın hoşuna gitmedi. Hatta taraftarların sunduğu bir öneri vardı ki Beşiktaş taraftarının vefasını nasıl gösterdiğini gayet iyi anlayabilirdiniz. Öneride; madem koltukların kırılmasını istemiyorsunuz, sökün şimdiden tüm koltukları stada alabildiğine insan alın. Yani koltuklar sökülecek bu sayede 32 bin kişilik stada minimum 60 bin kişi alınabilecekti. Tabi ki böyle bir şeyi resmi olarak yapmak imkansız. Ancak yapılsa da yapılmasa da stadın 32 binden çok daha fazla olacağını herkes biliyor.

Beşiktaş Taraftarı Sosyal Medyada Coşuyor

Taraftarlar bir haftadır sosyal medyada özellikle Twitter'da büyük kampanyalar yürütüyor. Çıkardıkları hashtag'ler ile Beşiktaş'a ve İnönü'ye olan sevgilerini anlatıyorlar. Bunların en güzeli ve en çok ilgi gösterileni
#HoscakalİkiGözümHoscakalİnönü olanı. Bugün stada asılan bir pankartta yazılı olan bu cümle tüm taraftarın duygularını anlatıyor. Pankartı aşağıdaki resimde görebilirsiniz.

Bunun yanı sıra İnönüyü BeyazlarlaDonatalım BugünGünlerden SEREFBey #İnönüHatıralarım SanaGeldiğimizTümYollarıAteşeVerdikBiz gibi hashtag'leri de görmemiz mümkün. Sosyal medyadaki paylaşımların yukarıda bahsettiğim stada olan ilgiden daha yoğun ilgi gördüğü şüphesiz. Neyse bu konulara girmeyelim şimdilik.

Peki Nerede Oynayacağız?
Taraftar İnönü'ye vedaya hazırlanırken akıllarındaki tek soru gelecek sezon nerede oynayacağımız. Bununla ilgili pek çok çalışma yapılıyor olsa da bizlere olimpiyat yolu gözüktü gibi. Galatasaray'ın yaptığı kolpadan sonra elimizde Kasımpaşa ve Olimpiyat kalıyor. Takımın avrupada mücadele edecek olması ve Kasımpaşa Stadı'nın küçük olması bizi olimpiyata itiyor. Aslında çokta üzülecek bir şey değil bu. En azından eskisi gibi yol sıkıntısı yok stadın. :)

İnşallah yeni stadımıza 2014-2015 sezonunun başında kavuşuruz. Projeler gerçek olursa çok daha güçlü geleceğimiz kesin. Stad ile ilgili projeler bir yana özellikle Fikret Orman'ın son açıklamaları beni heyecanlandırdı. Projeler ile gelecek sezon borcun 200 Milyonlara düşeceğini anlatan başkana nedense benim güvenim sonsuz. (ki kimseye güvenmem kolay kolay.) Eğer öyle bir şey olursa sonraki sezonda stadın gelirleri ile birlikte önümüz iyice açılır düşüncesindeyim. 

7 Mayıs 2013 Salı

Feda Diye Diye

Yayınladığımız iki yazımızın da Beşiktaş ile ilgili olması ana temamızın Beşiktaş olacağı anlamına gelmiyor. Ancak bugün gördüğüm haberler ve uzun süredir üzerinde düşündüğüm olaylar üzerine sırayla yazmaya başladım. Önceliğimin Beşiktaş olması gönülden bağlı olduğum kulübüm düzlüğe çıkması ve başarılı işler yapmasını istediğimdendir. Kulüp olarak zor zamanlardan geçtiğimiz su götürmez bir gerçek. Ancak Feda sezonu olarak adlandırdığımız bu sezonun neredeyse boşa atılmış olması da en az onun kadar gerçek.



Fikret Orman ve yönetiminin yaptığı işleri her zaman takdir ettim. Gerçekten Beşiktaş'ın iyiliği için samimiyetle çalıştıklarını düşünüyorum. Ancak bu sezon herkese lanse edilen Feda olayının tam bir fiyasko olduğunu düşünüyorum. Daha doğrusu mantık olarak doğru ancak uygulanış biçimi olarak bence yanlıştı. Yapılan 110 yıllık bir kulübün ne geçmişine ne de büyüklüğüne yakışmadı.

Feda Diye Neler Yapıldı?

Kulübün saplandığı borç batağından kurtulması ve düzlüğe çıkması için uygulanan sıkı politikaları destekliyorum. Ancak başkanın, yönetimin ve son zamanlarda Samet Aybaba'nın açıklamalarının Beşiktaş'ın büyüklüğüne yakışmadığını düşünüyorum. Sürekli borçtan ya da futbol takımının bu ekonomik dar boğazda herhangi bir başarı elde edemeyeceği söylentilerini sürekli ön planda tutmaları hiç hoş değil. Feda temalı kampanyalar düzenlendi. Konser gelirleri sağlanmaya çalışıldı. Neredeyse yalvarır gibi ürün satışına yönelindi. Feda olarak yapılanların başında futbolcuların ücretlerinin revize edilmesi geliyordu. Bunun büyük oranda başarılı olduğunu düşünüyorum.

Neler Yapılmalıydı?

Futbolcuların ücretlerinde anlaşmalar ölçüsünde indirimin yapıldığını daha önce de belirttim. Oyunculara ödenen rakamlar gerçekten fazla idi. Özellikle büyük paralar alıp Beşiktaş'a alt yapıdaki oyuncular kadar bile katkı sağlamayan quaresma gibi oyuncuların takımdan temizlenmesi iyi oldu. Ürün satışına yönelinmeliydi. Ancak yalvarır cinsten değil. Bunun için futbol genel direktörlüğünde olduğu gibi iyi bir pazarlama ekibi kurulabilirdi. Yapılan kampanyaları taraftara kampanya olarak sunulması daha hoş olabilirdi. Kombine satışlarının arttırılması önemli bir husus. Bu konuda da yönetimi maalesef başarısız buluyorum. Yine aynı yöntem ile taraftara kombine satılmaya çalışıldı. Büyük oyuncularını kaybeden bir takım için kombine satışının azalması normal ancak Beşiktaş gibi bir kulübün geçmişine bakıldığında zaten öyle ahım şahım kombine satışı yapmadığını görmek zor değil. Dünya yıldızlarının getirildiği sezonu bakın kaç kombine satmışız. Bu tür satışları organize edecek profesyonel bir ekip olması gerekirdi. Varsa da başarısız olduklarını kendimce aktarabilirim. Dolayısıyla aynı kulvarda yarıştığınız rakiplerinizin sattığı forma ve kombine sayılarını görünce üzülmemek içten bile değil.

Ancak önümüzdeki yılların bu sene gibi karanlık olmadığı düşüncesindeyim. Beşiktaş'ın yavaş yavaş profesyonelleştiğini hissediyorum. Bunun ilk örneği futbol genel direktörlüğüne Önder Özen'in getirileceğine dair haberde gördük. Umarım bu kurumsallaşma çabaları başarı ile sonuçlanır. İyi bir ürün pazarlama ekibinin sıradaki iş olması gerektiği düşüncesindeyim. Feda sezonu bitmiştir. Evet Beşiktaş beklentilerin üzerinde bir oyun oynamış, talihsiz puan kayıpları ile daha iyi yerleri kaçırmış olabilir. Ancak bu bahaneler büyük bir kulübün arkasına sığınacağı türden değil. Bütün istek ve çabalarımız Beşiktaş'ımızın daha iyi olduğunu görmek içindir.

Önder Özen Beşiktaş'a Geliyor mu?

Kendi kendime takılacağım bir blog açmaya karar verdim. Hatırladığım kadarı ile bu kararı 4 ya da 5 yıl önce vermiştim bugüne nasipmiş. :) Genelde işlerini böyle sallayan birisi değilim ama bunu iş olarak değilde bir rehabilitasyon merkezi olarak gördüğümden bu zamana kadar sallamış olabilirim.

Blogumu açtıktan hemen sonra karşıma çıkan bir haber ile başlangıç yapmak istedim. Renklerine gönül verdiğimiz, bize son zamanlarda iyice cefa çekmeyi öğreten sevgili takımım Beşiktaş'ı ilgilendiren bu haber beni fazlasıyla heyecanlandırdı. Ersin Düzen'in attığı şu tivit ile karşıma çıkan ve beni heyecanlandıran olayın baş kahramanı Önder Özen. Haberde Beşiktaş'ın son günlerdeki gündem maddesi olan futbol genel direktörlüğü için Önder Özen ile görüşüyor olması. Önder hocamı Ntv Spor'da takip edebildiğim kadarıyla biliyorum. Bence futbol bilgisi üst seviyede olan Beşiktaş'ın aradığı kan olarak nitelendirebiliriz kendisini.



Önder Özen Beşiktaş ile Anlaştı mı?

Ersin Düzen'in o tivitinin ardından Önder Özen'in twitter profiline baktım. Kendisi görüşmelerin olduğunu ama daha ortada herhangi bir anlaşma olmadığını belirtmiş. Dedim ya bu haber beni heyecanlandırdı; gönülden bağlıyız Beşiktaş'a, onu ayaklandıracak, hak ettiği yere taşıyabilecek herkese açıktır kapımız kadar yüreğimiz de. Kendisine ve futbol bilgisine güvendiğimizi tekrar belirtelim. Beşiktaş'ta önemli yerlerde görmek isterim kendisini. Böyle bir görev olacaksa ve kim gelecek deseler göstereceğim iki kişiden birisidir. Diğeri de sosyal medyada Başiktaş'lıların sıkça adını zikrettiği İbrahim Altınsay tabikide.(Ancak göreve gelmeyeceğine adım gibi eminim.)

Haberleri biraz araştırdığımda başkan Fikret Orman'ın bu görev için antrenörlük yapan birisini istemediğini öğrendim. Önder hoca şimdi yorumculuk yapıyor olsa da vakti zamanında 2008 yılına kadar Fenerbahçe'de çeşitli yaş gruplarında antrenörlük yapmıştır. Ancak bunun kendisinin bu göreve gelmesinde bağlayıcı bir etken olacağını düşünmüyorum. Bu habere benim kadar sevinen binlerce Beşiktaş taraftarı bulunmakta. Özellikle koyu bir Beşiktaş'lı olduğunu anladığım NTV Spor Beşiktaş Muhabiri Hakan Gündoğar'ın başlattığı hashtage gelen tivitleri incelediğinizde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Beşiktaş'ın iyi yerlere gelmesini isteyen taraftarlar olarak ne diyoruz;  .